Ne Mutlu ki Cumhuriyet kadınıyım! Ruhun şad olsun,onurlu yüce insan Mehmet Akif ERSOY ! Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK,İstiklal Marşı'mızın şairi Mehmet Akif ERSOY'u,tüm İstiklal kahramanlarımızı ve şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyorum.
12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü
Bugün İstiklal Marşı'nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü! İstiklal Marşı'nın kabulü üzerinden tam olarak 94 yıl geçti. 12 Mart 1921 tarihinde İstiklal Marşı'nın kabulü gerçekleşti.
İstiklâl Marşı ,İstiklâl Marşı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin[1] millî marşı. Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınan bu eser, 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından "İstiklâl Marşı" olarak kabul edilmiştir.
Tarihçe
Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlarında, İstiklâl Harbi'nin milli bir ruh içerisinde kazanılması imkânını sağlamak amacıyla Maarif Vekaleti, 1921'de bir güfte yarışması düzenlemiş, söz konusu yarışmaya toplam 724 şiir katılmıştır. Kazanan güfteye para ödülü konduğu için önce yarışmaya katılmak istemeyen Burdur milletvekili Mehmet Âkif Ersoy, Maarif Vekili Hamdullah Suphi'nin ısrarı üzerine, Ankara'daki Taceddin Dergahı'nda yazdığı ve İstiklal Harbi'ni verecek olan Türk Ordusu'na hitap ettiği şiirini yarışmaya koymuştur. Yapılan elemeler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda, bazı mebusların itirazlarına rağmen Mehmet Âkif'in yazdığı şiir coşkulu alkışlarla[2] kabul edilmiştir. Mecliste İstiklâl Marşı'nı okuyan ilk kişi dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver olmuştur.[3][4][5]Mehmet Âkif Ersoy İstiklâl Marşı'nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat'a dahil etmemiş ve İstiklâl Marşı'nın Türk Milleti'nin eseri olduğunu beyan etmiştir.
Şiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya 24 besteci katılmış, 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etmiştir.[6] Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930'da değiştirilerek, dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922'de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuş, toplamda dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşan marşın armonilemesini Edgar Manas, bando düzenlemesini de İhsan Servet Künçer yapmıştır. Üngör'ün yakın dostu Cemal Reşit Rey'le yapılmış olan bir röportajda da kendisinin belirttiğine göre aslında başka bir güfte üzerine yapılmıştır ve İstiklal Marşı olması düşünülerek bestelenmemiştir. Söz ve melodide yer yer görülen uyum (Prozodi) eksikliğinin (örneğin "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" mısrası ezgili okunduğunda "şafaklarda" sözcüğü iki müzikal cümle arasında bölünmüştür) esas sebebi de budur. Protokol gereği, sadece ilk iki dörtlük beste eşliğinde İstiklâl Marşı olarak söylenmektedir.
İSTİKLÂL MARŞI VE MEHMET ÂKİF ERSOY
| |||
Açıklama : Ankara... Ya Rabbî, ne heyecanlı, helecanlı günler geçirmiştik... Hele Bursa’nın düştüğü gün...
Ya
Sakarya günleri... Fakat bir gün bile ümidimizi kaybetmedik, asla yese
düşmedik. Zaten başka türlü çalışılabilir miydik? Ne topumuz vardı ne
tüfeğimiz... Fakat imanımız büyüktü:
Doğacaktır, sana vaadettiği günler Hakk’ın!...
Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın...
Bu,
ümitle, imanla yazılır. O zamanı düşünün... İmanım olmasaydı yazabilir
miydim. Zaten ben, başka türlü düşünüp, başka türlü yazanlardan değilim.
Bu elimden gelmez. İçimde ne varsa, bütün duygularım yazılarımdadır...
O
günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. O şiir, milletin o günkü
heyecanının bir ifadesidir. Binbir fecayi karşısında bunalan ruhların
ıstıraplar içinde halâs dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o
marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılmaz..
Onu kimse yazamaz.. Onu ben de yazamam.. Onu yazmak için o günleri
yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim
millete karşı en kıymetli hediyem budur..
| |||
Allah bir daha bu millete bir İstiklâl Marşı yazdırmasın!..
| |||
Mehmet Âkif ERSOY
| |||
l |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder