Kiss the rain -Yiruma ☆彡

28 Temmuz 2014 Pazartesi

RAMAZAN BAYRAMI * RAMADAN FEAST


Kalpler vardır sevgiyi yaşatmak için,insanlar vardır dostluğu paylaşmak için ve bayramlar vardır sevgiyle kucaklaşmak için.Mutluluğunuz katlı,sofralarınız tatlı bayramımız şeker tadında geçsin.



Ramazan Bayramı


 İslam aleminde, oruç tutma ayı olan Ramazan'ın ardından üç gün boyunca kutlanan dini bir bayram. Hicri takvime göre onuncu ay olan Şevval ayının ilk üç gününde kutlanır. Bayramdan bir önceki gün, Ramazan ayının son günü olan arifedir.

Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar güneş temelli miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bu nedenle Ramazan Bayramı her sene bir önceki seneden 11-12 gün daha erken kutlanır. Yaklaşık olarak her 33 senede bir Ramazan Bayramı aynı günlere tekabül ede

Etimoloji

Ramazan Bayramı: Bayram Ramazan ayının sonunda kutlandığı için bu isimle anılır. Ramazan kelimesi Arapça bir sözcük olan ramaḍ(‘kuru sıcak’) kökünden gelir. Bunun nedeni muhtemelen Ramazan orucu ibadeti ilk uygulanmaya başlandığında yaz aylarına tekabül ediyor olmasıdır.[2]
Şeker Bayramı: Bayramın Osmanlı dönemindeki adı olan "Iyd-ı Fıtır" isminden Türkçeleştirilmişidir. Iyd bayram demektir. Fıtır ise fıtır sadakası ya da fitre olarak bilinen oruç tutamayacak durumdaki Müslümanların verdiği sadakadır. Şükür sadakası olarakta bilinir. Bir teoriye göre bu "şükür" kelimesi zamanla "şeker"e dönüşmüştür.[3] Bir başka teoriye göre ise Şeker Bayramı adı, Ramazan Bayramı'nda hurma ve şekerleme yeme geleneğine dayanır.[4]

Adlandırma sorunu

Ramazan Bayramı ve Şeker Bayramı adlandırmaları, Türkiye'de politik zemine kaymış bir tartışma konusudur. Ramazan Bayramı adını savunanlar, Şeker Bayramı adını, bayramın dini vurgusundan uzak olduğu gerekçesiyle tercih etmezler.[4] Şeker ifadesini savunanlar ise bu ismin dayatılarak değil tarihi adlardan evrilerek günümüze geldiğini, bayramın Ramazan ayında değil Şevval ayında başladığını söyleyerek, ramazan adını dindarlaşmaya dönelik bir dayatma olarak görür.

Tarihçe

Ramazan Bayramı, Hicret'in ikinci yılından sonra kutlanmaya başlandı.[kaynak belirtilmeli] Bu bayramda yapılması gereken tüm törenler ve ibadetler Muhammed tarafından düzenlendi. İlk ramazan bayramıyla ilgili işlemler de onun tarafından yapıldı.

Bayram kutlamaları

Ramazan Bayramı, Ramazan ayı boyunca tutulması farz kılınan orucun da sonunu ifade eder. Ramazan Bayramı'nın ilk günü aynı zamanda Şevval ayının birinci günüdür ve bu günde oruç tutulmaz.[kaynak belirtilmeli]
Ramazan Bayramı'nın ilk gününde camilerde bayram namazı kılınır. Bayram namazını yalnız erkekler kılar. Bayram namazından sonra ise hutbe okunur. Bayram boyunca müslümanlar eş, dost, akraba ziyaretleriyle birbirlerinin bayramını kutlarlar. Bu ziyaretler esnasında genellikle kolonya, tatlı ve şekerlemeler ikram edilir.
Bayramda bakımlı ve temiz olmak adettendir. Herkes en yeni kıyafetlerini giymeye çalışır. Ramazan bayramında çocuklara ailelerin bütçesi elverdiğince yeni kıyafetler alınır. Bazı büyükler ellerini öpen çocuklara hediye veya harçlık verirler. Çocuklar ufak gruplar halinde kapı kapı dolaşarak şekerleme toplarlar.
Müslümanlar zekat görevini bu bayramda yerine getirirler

25 Temmuz 2014 Cuma

MUSTAFA KEMAL PAŞA CAMİİ * ATAM'ın İMZASINI TAŞIYAN İLK CAMİ * MOSGUE*

Türkiye'de bir ilk!
Türkiye'min doğudan batıya her bölgesini gezdim ilk defa Karşıyaka çarşıda Ulu önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün ismini ve imzasını taşıyan anlamlı ve manevi değerleri yüce, güzel ,modern camiyi gördüm. İZMİR farkı !!!






ATATÜRK'ÜN CAMİ ARAŞTIRMALARI

Atatürk, ayrıca belki de Türk siyasetçileri arasında ilk ve tek “cami araştırması” yapan liderdir. İslam tarihinde ilk camilerin nasıl ortaya çıktığını merak eden Atatürk, Leon Caetani’nin “İslam Tarihi” adlı eserinin 3. cildinde “Caminin Kökeni”, “Medine’de Caminin Kurulması” başlıkları altındaki satırlarla ilgilenmiş, önemli bulduğu satırların altınız çizmiş ve sayfa kenarlarına bazı notlar almıştır.(10)
Atatürk, hiçbir zaman İslamla kavgalı olmamıştır; o gericilikle, bağnazlıkla, Arapçılıkla savaşmıştır. Herşeyden önce o kendini hep emperyalist Batıya meydan okuyan bir Müslüman, bir Doğulu olarak görmüştür. Doğu’nun sanatını, kültürünü, mimarisini, yaşam biçimini en mükemmel biçimde yaşatmaya ve tanıtmaya çalışmıştır. Mensup olduğu dinle her zaman gurur duymuştur. Dinle ve dindarla değil, hurafeyle ve dinciyle (yobazla) mücadele etmiştir.(Atatürk'ün din anlayışı konusunda Türkiye'deki en kapsamlı çalışma için Bkz. Sinan Meydan, ATATÜRK İLE ALLAH ARASINDA "Bir Ömrün Öteki Hikayesi"


Atatürk Diyor ki: "O Camileri Bir An Önce Tamir Edip Koruyun"

Atatürk'ün ihtiyaç olduğunda cami yaptırdığı gerçeği bu toplumdan bilinçli olarak saklanmıştır. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi'nde Atatürk döneminde yaptırılan tamir ettirilen yüzlerce caminin belgesi vardır.Atatürk ayrıca özellikle tarihi camilerin ve türbelerin korunmasına büyük önem vermiştir.
Örneğin Atatürk, 1931 yılındaki Konya gezisinde Selçuklu döneminden kalan Alaaddin Camii’nin ve  ek yapılarının orduya tahsis edildiğini görünce bu durumdan çok rahatsız olmuş, Başvekil İsmet İnönü’ye çektiği bir telgrafla derhal caminin ve ek yapılarının boşaltılıp restorasyonunun yapılmasını istemiştir.
İşte o telgraftan bir bölüm:
Başvekil İsmet Paşa'ya, 
1. (...) Son tetkik seyahatimde muhtelif yerlerdeki müzeleri ve eski sanat ve medeniyet eserlerini de gözden geçirdim (…)
2. Konya’da asırlarca devam etmiş ihmaller sebebiyle büyük bir harabi içinde bulunmalarına rağmen sekiz asır evvelki Türk medeniyetlerinin hakiki mimari şaheserleri sayılacak kıymette bazı mebani vardır. Bunlardan bilhassa Karatay Medresesi, Alaaddin Camii, Sahip Ata Medrese, cami ve türbesi, Sırçalı Mescit ve İnce Minareli Cami  derhal ve müstecelen tamire muhtaç haldedir. Bu tamirin gecikmesi, bu abidelerin kamilen indriasını mucip olacağından, evvela asker işgalinde bulunanların tahliyesinin ve kaffesinin mütehassıs zevat nazaretile tamiri temin buyrulmasını rica ederim. Gazi Mustafa Kemal.” 
(Atatürk’ün, Başbakan İsmet Paşa’ya gönderdiği  22 Mart 1931 tarihli telgraf.)
Bu belge “cami düşmanı” olarak suçlanan genç Cumhuriyetin ve CHP’nin kurucusu Atatürk’ün özellikle tarihi camilerin ve türbelerinin korunmasına büyük önem verdiğini gözler önüne sermektedir. Atatürk, özellikle Karatay Medresesi, Alaaddin Camii, Sahip Ata Medresesi, cami ve türbesi, Sırçalı Mescit ve İnce Minareli Cami’nin derhal tamir edilmesini; ayrıca asker işgalinde olan camilerin de derhal boşaltılarak tamir edilmesini istemiştir. Bu nedenle özellikle tarihi camilerin gördüğü zararlardan Atatürk’ü sorumlu tutmak son derece yanlış ve gerçek dışı bir yaklaşımdır. Atatürk, Türkiye’deki bütün tarihi eserler gibi camilerin de aslına uygun olarak restore edilerek korunmasını istemiştir.

23 Temmuz 2014 Çarşamba

KADİR GECEMİZ MÜBAREK OLSUN *NIGHT of QADR

Kadir Gecesi

Kadir Gecesi, (Arapçaلیلة القدر), İslam inancına göre Kur'an'ın, Allah tarafından Cebrail aracılığıyla Muhammed'e vahyedilmeye başlandığı gecedir.

Köken bilimi


Kadir Gecesi'nden Mekke devrinde nazil olan ve Kur'an'ın doksan yedinci sûresi olan beş ayetlik Kadir Suresi'nde bahsedilir. Bu surede Kur’an’ın indirildiği Kadir Gecesi'nden bahsedildiği için bu sureye Kadir Suresi denmiştir. Kadir, 'azamet' ve 'şeref' demektir.[1] Kadir Suresinde Kur’an’ın Kadir Gecesi'nde indirildiğinden, Kadir Gecesi'nin bin aydan daha hayırlı olduğundan, Kadir Gecesi'nin rahmet ve berekete vesile olduğundan, bu sebeple insanlık için taşıdığı değerlerdenbi bahsedilir.

Kur'ân-ı Kerim'de Kadir Gecesi

Kadir Gecesi, Müslümanlara göre çok hayırlı ve mübarek bir gecedir. Kur'ân'da şöyle tanımlanmıştır:
"Şüphesiz ki Biz Kuran'ı Kadir gecesinde indirdik. (Ey Resulüm!)Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler de inerler.O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir." (KADİR SURESİ) [2]

Zamanı

Kadir Gecesi'nin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, Ramazan ayınının 27. gecesinde olma ihtimali yüksektir. İslam peygamberiMuhammed bin Abdullah Kadir Gecesi'nin hangi gece olduğunu kesin şekilde belirtmemiş, ancak; "Siz Kadir gecesini Ramazan'ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız" demiştir.[3]

İlk vahiy


İslam inancına göre Allah tarafından Cebrail isimli melek aracılığıyla İslam Peygamberi Hz. Muhammed'e ilk vahyin indirildiği yer, Nur Dağı'ndaki Hira Mağarası
İslam inancına göre Allah Kur'an'ın ilk ayetlerini Cebrail isimli melek aracılığıyla İslam dininin Peygamberi Muhammed'e Nur Dağı Hira Mağarası'nda göndermiştir. İndirilen ilk ayetler Alak Suresi'nin ilk 5 ayetidir.[4]
Muhammed, 40 yaşına yaklaştığında toplumdan uzaklaşarak Mekke’nin kuzeyinde, Nur dağı'ndaki Hira mağarasında inzivaya çekilmeyi ve burada vakit geçirmeyi adet edinmiş, bu durum 1-2 yıl devam etmiştir. 610 yılında bir Ramazan gecesi (Kadir gecesi) hırkasına bürünüp Hira Mağarasında tefekküre daldığı bir sırada ilk vahyi almıştır. Muhammed'in 610 yılından başlayarak, vefat ettiği yıl olan 632'ye kadar aldığıvahiyler Kur'an'ı oluşturur. İlk vahiy şu şekilde anlatılır:
Muhammed, bir sesin kendisini ismi ile çağırmakta olduğunu duydu. Başını kaldırıp etrafına baktı fakat taş ve ağaçlardan başka bir şey göremiyordu. Bu sırada her tarafı ansızın bir nur kaplamıştı; dayanamayıp bayıldı. Kendisine geldiğinde karşısında vahiy meleği Cebrail'i gördü.
Cebrail O'na: "Oku" dedi.
Muhammed: "Ben okuma bilmem" diye cevap verdi.
Cebrail, Muhammed'i kucaklayıp güçsüz bırakıncaya kadar sıktı ve "Oku" emrini tekrarladı.
Muhammed: "Ben okuma bilmem, söyle ne okuyayım" diye cevapladı.
Cebrail emrini tekrarlayıp üçüncü defa Muhammed'i sıktıktan sonra Alak Suresi'nin ilk beş ayetini Muhammed'e vahyetti: "Yaratan Rabb'inin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabb'in sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediği şeyleri öğretendir."
Meleğin arkasından Muhammed de bu ayetleri tekrarladı. Heyecanla mağaradan çıkarak evine doğru hızlıca gitmeye başladı. Yolda ilerlerken gökyüzünden bir sesin: "Ey Muhammed! Sen Allah'ın elçisisin, Ben de Cebrail'im" dediğini duydu. Başını kaldırdığı zaman, Cebrail'i gördü. Korku içinde evine vardı.
Eşi Hatice'ye: "Beni örtün, çabuk beni örtün" dedi. Bir müddet dinlenip heyecanı geçtikten sonra yaşadıklarını eşi Hatice'ye anlattı, "Korkuyorum Hatice, bana bir zararın gelmesinden korkuyorum", dedi.
Hatice, O'nu şu sözlerle teselli etti: "Öyle deme. Allah'a yemin ederim ki, Yüce Allah, hiç bir zaman seni utandırmaz. Çünkü sen , akrabanı gözetirsin. İşini görmekten aciz kimselerin işlerini yüklenirsin, Fakire yardım edersin. Misafiri ağırlarsın"
Hatice daha sonra bu durumu Varaka bin Nevfel'e anlattı ve Muhammed'i Varaka'ya götürdü. Varaka haniflerdendi. Tevrat ve İncil'i okumuş, İbrani dilini ve eski dinleri bilen bir ihtiyardı. Varaka Muhammed'i dinledikten sonra: "Müjde sana Ey Muhammed, Allah'a yemin ederim ki sen İsa'nın haber verdiği son Peygambersin. Gördüğün melek, senden önce Yüce Allah'ın Musa ve İsa'ya göndermiş olduğu Ruhu'l-Kudüs'tür. Keşke genç olsaydım da, kavmin seni yurdundan çıkaracağı günlerde sana yardımcı olabilseydim... Hiç bir Peygamber yoktur ki, kavmi tarafından düşmanlığa uğramasın, eziyet görmesin" dedi







Rabbim bizi kötü gözlerden,kötü sözlerden korusun, dualarımız bu ulu gecede kabul olsun,kandilimiz kutlu olsun.

20 Temmuz 2014 Pazar

SÜSLÜ BEBEK PATİĞİ * FANCY BABY BOOTEE


Bana erricaverty@gmail.com' dan ulaşabilirsiniz

                                  



Şık ve yumuşacık bebek patiğini evimde hijyenik koşullarda özenerek,kendim tasarlayarak hazırladım. Butik çalışıyorum,bu yüzden her bir bebek patiği birbirinden farklı ve özeldir. 8 - 12 aylık kız bebekler için uygundur.

19 Temmuz 2014 Cumartesi

KAPI SÜSÜ ~DOOR DECORATION * DO IT YOURSELF *


Deforme olan çiçeklerimi geri dönüşüme çevirdim.Saplarını birbirine sararak halka şekline getirip,şık bir kapı süsü hazırladım.


14 Temmuz 2014 Pazartesi

PEMBE TAÇ * PINK HAIR BAND


Bana erricaverty@gmail.com' dan ulaşabilirsiniz.


Beğeni alan taçlarımdan bir tanesi...

5 Temmuz 2014 Cumartesi

BEBEK ODASI KAPI SÜSÜ * BABY ROOM DOOR DECORATION

    Bana erricaverty@gmail.com' dan ulaşabilirsiniz. 

   Erkek bebek odasında kullanabileceğiniz duvar ya da kapı süsü. 



3 Temmuz 2014 Perşembe

BEBEK ODASI KAPI SÜSÜ * BABY ROOM DOOR DECORATION


Bana erricaverty@gmail.com' dan ulaşabilirsiniz.

Kız bebek odasında kullanabileceğiniz çok zarif duvar ya da kapı süsü.





2 Temmuz 2014 Çarşamba

SÜSLÜ BEBEK PATİĞİ * FANCY BABY BOOTEE


Bana erricaverty@gmail.com' dan ulaşabilirsiniz.





                                     
Şık ve yumuşacık bebek patiğini evimde hijyenik koşullarda özenerek,kendim tasarlayarak hazırladım. Butik çalışıyorum,bu yüzden her bir bebek patiği birbirinden farklı ve özeldir. 8 - 12 aylık kız bebekler için uygundur.