Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Servet Yörük, “Şehit ve gazilerimizin fedakarlığı, kahramanlığı güzel yurdumuzun her köşesinde emniyet ve asayiş hizmetlerine zor koşullar altında özveri ile yerine getiren Jandarma Komutanlığı personeline 175 yıldır yolunu aydınlatan en büyük ışık olmuştur. Üzerinde yaşadığımız topraklar hür ve bağımsız olmanın, onurunu yaşarak geleceğe güvenle bakabilmemize Jandarma teşkilatının bugün ki onurlu ve güçlü konumunu aziz şehitlerimize, kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzu bütün yüreğimle ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Yörük, konuşmasına şöyle devam etti:
“Verdiğiniz onurlu hayat mücadelesinde sizlere sahip çıkmak yaşadığınız sıkıntıları bir nebze olsun azalta bilmek için çalışmak bizler şerefli bir sorumluluktur. Acılar paylaşılarak, sevinçler paylaşılarak çoğalır. Vatan topraklarını korumak ve savunmak için en güç koşullar altında canlarını ve kanlarını feda eden, şehit ve gazilerimiz Türk milletinin gurur ve onur kaynağıdır. Onlar birlik ve beraberliğimizin devletimizin varlığının güvencesi olarak sonsuza kadar milletimizin daima gönlünde yaşayacaktır. 175 yıllık tarihinde milletine hizmet etme görevi esnasında binlerce evladını şehit veren kahraman bir teşkilatın mensupları olarak aziz şehit ve gazilerimizin bizlere emanet ettiği en kıymetli varlıkları olarak gördüğümüz siz değerli ailelerimizin her zaman her yerde ve her şartta yanında, yardımın da ve hizmetinizde olduğunuzu bir kez daha belirtiyorum.
JANDARMA EŞİYİM GURURLUYUM
Asker eşi olmak gururdur,sabırlı , fedakar ve cesur olmaktır.Yeri geldiğinde çocuklarına hem anne hem de baba olmaktır.Zordur jandarma eşi olmak.Vatan uğruna , her şehit haberi duyduğunda göz yaşlarını yüreğine akıtmaktır.Eşi göreve gittiğinde acaba dönüşü olacak mı diye kaygılanmaktır.
Yeri geldiğinde dağın en kırsal bölgesinde yaşayıp eşinin görevden sağ salim gelmesini beklemektir çocuklarıyla.Cesur , güçlü bir TÜRK kadını olmaktır.Şehitlerin cenazesini memleketlerine gönderirken gözü yaşlı bir eş , bir anne olmaktır belki de.
Jandarma eşi olmak belki de İzmir 'de doğup, büyüyüp ardında kocaman bir şehri , denizi bırakıp güzel Türkiye' min en sınırında, en kırsal bölgesinde hayatın zorluklarını ve bayrağın , vatanın bölünmezliğini görüp, damarlarında hissedip yaşamaktır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder