Kiss the rain -Yiruma ☆彡

8 Eylül 2017 Cuma

9 EYLÜL İZMİR'İN KURTULUŞU

          Doğum günün kutlu olsun güzel İZMİR'im. Başta ulu önderimiz, baş kumandanımız, Ata'mız, Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, milli mücadeleye destek olan, canı pahasına savaşan ve güzel yurdumuzu düşmanlardan kurtaran Anadolu kadınlarımıza ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun! Ne mutlu ki Ata'sını, bayrağını, ecdadını, dinini, milletini bilenlere. Asla ama asla gölge düşüremeyeceksiniz Cumhuriyet'çi laik düzene. Bizler Cumhuriyet'in bekçileriyiz! İzmir Cumhuriyet'in kalesi, ve Cumhuriyet aşığı aydınları ile dimdik duruşunu her daim sergilemiş bir kenttir. İzmir'li aydın bir kadın olarak diyorum ki bizler, tüm yasaklamalara, eksiltmelere rağmen; laik, aklı selim, soran, sorgulayan ve kavrayan, Ata'sının izinde ilerleyen aydın gençler yetiştireceğiz.

      
~İzmir’in Kurtuluş Destanı~
Mustafa Kemal, 1 Eylül günü o tarihi emrini verdi: Ordular ilk hedefiniz Akdeniz, ileri!.. Ve taarruza geçen Türk askeri, 9 Eylül’de Yunan işgali altındaki İzmir’e girdi. Düşmanı denize döktü. Tarihe geçecek bir destan yazdı
Tarih, 9 Eylül 1922… Mustafa Kemal komutasındaki Türk askeri, tarihe altın harflerle yazılan zaferlerine yenisi ekledi… Yaklaşık 3 yıldır Yunan işgali altında olan Ege'nin incisi İzmir'i düşmandan kurtardı… İşte tarihe geçen o destanın öyküsü…
Tarih: 15 Mayıs 1915… 1. Dünya Savaşı sonrası Yunan Ordusu, İzmir'i işgal etti. Anadolu'nun neredeyse tamamı düşman askerleriyle doldu. O gün, gazeteci Hasan Tahsin Kordonboyu'nda Yunanlılara ilk kurşunu sıktı. Kurtuluş mücadelesinin ilk kıvılcımını ateşledi. İzmir'in işgalinden sadece 4 gün sonra, 19 Mayıs 1919 günü Samsun'da vatan ve millet aşkıyla dolu bir milletin düşmana karşı kurtuluş mücadelesi başladı. O mücadelenin başında Mustafa Kemal Atatürk vardı…

~HALK SEVİNÇLE KARŞILADI~
Her türlü zorluğa rağmen Mustafa Kemal komutasındaki ordu, zafer üstüne zafer kazandı. Anadolu'yu ve Rumeli'yi tek tek düşmandan kurtardı. 26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz başladı. Türk askerinin ilerleyişi karşısında düşman orduları kaçmaya başladı. Ve 1 Eylül 1922… Mustafa Kemal o tarihi emrini verdi: Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! Kurtuluş sırası artık İzmir'deydi… 9 Eylül sabahı da ilk birlikler İzmir'e girdi. Türk askeri halkın sevinç gösterileri ile karşılaştı. Hükümet Konağı'na ve Kadifekale'ye Türk Bayrağı çekildi. Mustafa Kemal 9 Eylül 1922 günü karargahı ile Belkahve'ye gitti. Bir incir ağacının altında Kadifekale'de şanlı bayrağımızın dalgalandığı İzmir'i seyretti. Ve Ankara'ya, İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Rauf (Orbay) Bey'e şu telgrafı çekti:
“BU BAŞARI MİLLETİNDİR”
“Birliklerimiz İzmir doğu sırtlarında düşmanın son direnişini kırdıktan sonra bugün mağlup düşmanla beraber İzmir'imize zaferle girdik.”
Mustafa Kemal, 10 Eylül 1922 günü Hükümet Konağı'na gitti. Halk, Ulu Önder'i büyük bir sevinç ve coşkuyla karşıladı. Atatürk, konağın balkonundan, meydanı hınca hınç dolduran İzmirlileri, selamlayıp kısa bir konuşma yaptı: 'Bu başarı milletindir.'

                               

Ben, bütün İzmir’i ve bütün İzmirlileri severim. Güzel İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. Yalnız bir tesadüf, beni Karşıyaka’ya daha fazla bağlamıştır. Karşıyakalılar, annem sizin bağrınızda, sizin topraklarınızda yatıyor. Karşıyakalılar, İzmir’i gördüğüm gün evvelâ Karşıyaka’yı ve orada da sizin Türk topraklarınızda yatan annemin mezarını gördüm!                                                  
                                  izmirde dağda atatürk heykeli ile ilgili görsel sonucu                 
             
                                            MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
                                
                            
                                 
                                                     İzmir'in Kavakları

                             


                                             

                                           İzmir’in dağlarında çiçekler açar
                                           Altın güneş orda sırmalar saçar
                                           Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
                                           Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
                                           Adın yazılacak mücevher taşa

İzmir’in dağlarına bomba koydular
Türk’ün sancağını öne koydular
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana

                                         İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
                                         Şehit olanları deftere yazdım

Öksüz yavruları bağrıma bastım
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana

                                         Peygamber kucağı şehitler yeri
                                         Çalındı borular haydi ileri
                                         Bozuldu çadırlar kalmayın geri
                                         Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
                                         Adın yazılacak mücevher taşa

Türk oğluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatağım yerim
Allah’ından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa

~Atatürk ve Yunan Bayrağı ~

Atatürk İzmir’in Kurtuluşunda halkın coşkun gösterileri arasında kalacağı evin önüne gelince, kapının önüne serilmiş bayrağı görünce durdu, bu ipekten kocaman bir Yunan bayrağı idi. Üzerine basılarak geçilecek bir yol halısı gibi serilmişti. Kapıdaki kalabalık halk yalvarıyordu:
- Buyurunuz, geçiniz. Bizim öcümüzü alınız! Yunan Kralı, bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin. Bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir.
Atatürk, o yerde serili bayrağın önünde, bulunduğu noktada kaldı. Çevresindekilere baktı.
- O, geçmişse hata etmiş. Bir ulusun bağımsızlık simgesi olan bayrak çiğnenmez. Ben onun yanlışını tekrar edemem.
Bayrağı yerden kaldırttı, bembeyaz mermerlere basarak içeri girdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder