Aşık Veysel'in kendisini terk edip giden eşinin çarık hikayesinin gerçek olmadığını büyük oğlu Ahmet Şatıroğlu doğruladı. Belki de yıllarca masumane bir hikaye olarak dilden dile dolaşan bu efsane benim yüreğimi sızlattığı gibi birçoğumuzun da yüreğinde, aklında ince bir sızı olarak yer etmiştir. Aşık Veysel'in o sefalet yıllarında tomar parası zaten hiç olmamış ki olsaydı bile oğlunun deyimiyle asla kendini aldatıp giden kadınının çarığına para koyacak karakterde bir Adam olamazmış. İşte yıllar boyu süregelen bir yanlış hikayeyi Veysel'in büyük oğlu Ahmet Şatıroğlu bu röportajda dile getirmiş. Ayrıca, karısı bir başına bırakıp gittiğinde Veysel’in kucağında henüz altı aylık kızı varmış. İki yıl yaşadıktan sonra o da hayata gözlerini yummuş.
Röportajı gerçekleştiren küçük kızımız Doğa Eker'e teşekkürler.
Peki nedir bu hikaye diyenler için paylaşıyorum.
Aşık Veysel’in eşi Esma kadın diğer köylü kadınlarına nispeten güzeldir.Ancak kadın kocasını sevmiyor ve onu, işlere bakması için aldıkları hizmetkarla aldatıyor. Sevgilisiyle her akşam evinin bahçesinde buluşuyorlar. Bu olay yaklaşık 3 yıl sürüyor.
Ve sonunda kaçmaya karar veriyorlar. Sevgilisi yine evin bahçesine geliyor.
Kadınla beraber kaçmaya başlıyorlar.
Ancak köy yerinde ne araba, ne de başka bir taşıma aracı var. Kadınla adam yakalanma korkusuyla töre korkusuyla koşuyorlar, koşuyorlar, koşuyorlar…
Sonunda nefesleri tıkanıyor ve dinlenmek için duruyorlar.
Arkaya baktıklarında kimsenin olmadığını anlayınca iyice rahatlıyorlar.
Kadın sevgilisine kaçmaya başladıklarından beri çarığının altında bir şey olduğunu ve rahatsız ettiğini söylüyor. Çarığını çıkardığında gördüğüne inanamıyor. Bir tomar para. Anlıyor ki parayı kocası (Aşık Veysel) çarığına koymuş.
AŞIK VEYSEL kadının kaçacağını anlayıp yolda çaresiz kalmasınlar diye.
“Bende bu kadının yıllarca emeği var. Yıllarca bana baktı önüme bir
tas çorba getirdi” deyip, ona para bırakıyor!
Ve sonunda kaçmaya karar veriyorlar. Sevgilisi yine evin bahçesine geliyor.
Kadınla beraber kaçmaya başlıyorlar.
Ancak köy yerinde ne araba, ne de başka bir taşıma aracı var. Kadınla adam yakalanma korkusuyla töre korkusuyla koşuyorlar, koşuyorlar, koşuyorlar…
Sonunda nefesleri tıkanıyor ve dinlenmek için duruyorlar.
Arkaya baktıklarında kimsenin olmadığını anlayınca iyice rahatlıyorlar.
Kadın sevgilisine kaçmaya başladıklarından beri çarığının altında bir şey olduğunu ve rahatsız ettiğini söylüyor. Çarığını çıkardığında gördüğüne inanamıyor. Bir tomar para. Anlıyor ki parayı kocası (Aşık Veysel) çarığına koymuş.
AŞIK VEYSEL kadının kaçacağını anlayıp yolda çaresiz kalmasınlar diye.
“Bende bu kadının yıllarca emeği var. Yıllarca bana baktı önüme bir
tas çorba getirdi” deyip, ona para bırakıyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder