Kiss the rain -Yiruma ☆彡

30 Nisan 2017 Pazar

SAKURA

SAKURA; en sevdiğim, görselliği muhteşem bir ağaç. Cennetten bir armağan adeta sakura! Gece ışıltısında tüm zarafetiyle parıldarken aşkı yaşatır ruhumda. Bu büyüleyici ağaçların altında saatlerce dans edebilmek harika olurdu belki de. Baharı müjdeleyen fakat en güzel haliyle solmadan yitip giden sakura hüznü çağrıştırır aynı zamanda. Olabildiğince muhteşem görüntüsünün dışında Japon kültüründeki değerini de okuyalım hep birlikte.

Japonca bir kelime olan Sakura’nın Türkçesi “Kiraz Çiçeği” anlamındadır. Sakura, meyve vermeyen bir tür “Kiraz Ağacı”dır. Japonya kiraz çiçeklerinde (sakura) geniş bir çeşitlilik vardır ve 200'den fazla çeşidinin var olduğu bilinmektedir. Japonya'da kiraz çiçeği en popüler çeşidi Somei Yoshino’ dur.
Japon kültüründe çok özel bir yeri vardır.

Çiçekleri makbuldür. Çiçekleri ağır ağır açar ama çok çabuk dökülür. Hem hayatın başlangıcını yani baharı müjdeler, hem de kaçınılmaz sonunu simgeler. Japonya'da baharın müjdecisi olmasına rağmen, daha solmadan en güzel halindeyken dallarından düşmesi sebebiyle edebiyatta ölüm ile yaşamın birlikteliğini ifade eder.

Zıtlıklar yaşamın her anında birliktedir;
Siyah ile beyaz gibi, iyi ile kötü gibi, yaşam ile ölüm gibi...

Japon Kiraz Çiçekleri: Yeniden Doğuşun Simgesi

Samuray tarzı yaşamı kabullenmiş olan Japon halkı için kiraz çiçeği büyük anlam taşımaktadır. Bunun nedeni Kiraz çiçeklerinin en güzel çağlarında solmadan direk olarak yere düşmeleridir. Samuraylar kiraz çiçeklerine bakarak olası bir savaşta her an ölümü akıllarına getirmekte ve felsefi bir boyuta gitmektedirler.

Kiraz çiçekleri samuraylar için hem yaşamı,
hem de ani bir ölümü hatırlatmaktadırlar.

Ağaç, Japon kültüründe mükemmel güzelliği ve aynı zamanda hızlı, acısız ölümü ifade eder. Bir şeyin hem üstün güzellik hem de hızlı şekilde ölmeyi nasıl aynı anda sembolize ettiği sorusunun cevabı ise Japon kültürünün ölüme bakış açısında saklıdır
Yüzyıllardan beri şairlere, müzisyenlere ilham veren Sakuralar, II. Dünya Savaşı’nda “kamikaze” adı verilen intihar pilotlarının da son uçuşlarına çıkmadan uçaklarına çizdikleri bir figür olarak tarih sahnesinde yerini alıyor.
İnanışa göre,
Ülkelerini korumak için intihar görevini tamamlayan kahraman pilotlar
                                     bir sonraki hayatlarında kiraz çiçeği olarak reenkarne oluyor.
‘Sakura’nın hüzünlü bir yanı olduğu için çok da sevilen bir kadın adı Japonya’da Sakura. Kast sisteminin çok köklü bir geçmişi bulunduğu Japonya’da, güzel ve özel olan pek çok şey gibi sakuralar da uzun yıllar yalnızca soyluların tadına varabildiği bir ayrıcalıkmış. Bugün ise kadın erkek, zengin-fakir, genç-yaşlı tüm halkın coşkuyla katıldığı bir gelenek.
Sakura yenince de güzeldir.
Sakuraların açma dönemi yaklaştı mı dükkanların raflarında sakura temalı tatlılara, yiyeceklere, içeceklere ve ürünlere rastlanır. Bu furyaya ünlü zincir restoranlar da katılır. Bu yiyecek içeceklerin bir kısmı sadece renginden dolayı sakurayla ilişkilendirilse de, bir kısmı gerçekten yenilebilir sakura içerir.
                                       

                                           güzel  kızımın elinden sakura tuvali
                               

23 Nisan 2017 Pazar

MİRAÇ KANDİLİ

Bu yüce gecede dualarımızın kabul olması dileğiyle ...



MİRAÇ GECESİ NE OLDU?
Bir gece Kâbe–i Muazzama’nın Hatîm mevkiinde yatarken, Cebrail gelip mübarek göğüslerini yardı, kalbini zemzem suyu ile yıkadıktan sonra içini iman ve hikmetle doldurup eski hâline koydu. Sonra beyaz bir binek Burak ile (normalde bir aylık mesafedeki) Mescid–i Aksa’ya uçtular. Orada bütün peygamberlerin ruhlarına imam olup namaz kıldırdı. Bu, onların şeriatlerinin asıllarına mutlak varis olduğunu ifade ediyordu. Bir de kendisine su, şarap ve süt takdim edildi. Hazreti Muhammed sütü içti. Bu ümmetinin doğru yola iletildiğini ifade ediyordu. Ardından yüceliklere yükseltici bir miraç (manevî asansör) ile göklere çıkartılıp yedi kat semaları bir bir dolaştırılmıştır.
1. kat semada: Hz. Adem’le,
2. kat’ta Hz. İsa ve Hz. Yahya,
3. kat’ta Hz. Yusuf, 
4. kat’ta
 Hz. İdris,

5. kat’ta Hz. Harun, 
6. kat’ta Hz. Musa
7. kat’ta Hz. İbrahim ile görüştü.
Melekleri, Cennet ve Cehenneme kadar bütünüyle ahiret hayatını müşahede etti. Miraç gecesi bütün mülk ve melekût âlemlerini dolaştı. Cebrail Hazreti Muhammed'i daha da yükseklere çıkardı, öyle bir fezaya vardılar ki kaderleri yazan kalemlerin cızırtıları duyuluyordu. Nihayet varlıklar âleminin son sınırı olan Sidretü’l–Müntehâ’ya ulaştılar. Cebrail:
-"İşte burası Sidretü’l–Müntehâ’dır. Ben buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam, yanarım" dedi.

Hz. Muhammed 'e Sidre’de dört kutsal nehir ve her gün yetmiş bin meleğin ziyaret ettiği Beyt–i Ma’mûr gösterildi. Sonra kendisine şarap, süt ve bal dolu üç bardak sunuldu. O, yine sütü tercih etti.
Hazreti Muhammed o gece şehitlerin ve muttakilerin cenneti olan Cennetü’l–Me’vâ’yı temaşa etti. Cebrail’i geride bırakan Hz. Muhammed, burada Refref’e binerek Arş–ı A’lâ’ya geçti ve Kâb–ı Kavseyn olarak belirtilen “imkân dairesinin bitiş, vücûb dairesinin başlama sınırına” ulaştı. Huzûr–u Kibriya’da Allah'a ok yayının iki ucu kadar, hattâ daha fazla yaklaştı. Cemâlullah’ı perdesiz ve vasıtasız olarak onunla zaman ve mekandan menüzzeh konuştu. Daha sonra tekrar Refref’le Sidre’ye geri döndü. Orada Cebrail’i asıl hüviyetiyle –tıpkı ilk defa Hira’da gördüğü şekliyle– gördü. Müteakiben de yine Cebrail ile birlikte göz kırpması kadar kısa bir zaman parçasında dünyaya döndü.

MİRAÇ GECESİYLE GELEN HEDİYELER
Hazreti Muhammed “Ben mi’raçdan daha güzel bir şey görmüş değilim.” diyerek o gecenin önemini anlatmıştır. Miraç Gecesi dünyaya dönerken ümmetine hediyeler getirmiştir. Bu hediyeler şunlardır;
Birincisi : Beş vakit farz namazı getirmiştir. İhsan şuuruyla kılınan namazlar, ümmetin miraç asansörleri olacaktır.
İkincisi: “Âmenerrasûlü” diye bilinen âyetleri getirmiştir. (Bakara, 2/285–286)
Üçüncüsü: İsra Suresi’nin 22–39. âyetlerinde bahsedilen on iki adet İslâm prensibini getirmiştir.
Dördüncüsü: Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölen kimselerin günahlarının affedileceği ve Cennet’e girecekleri müjdesini getirmiştir.
Beşincisi: İyi amele niyetlenen kişiye –onu yapamasa bile– bir sevap; eğer yaparsa on sevap yazılacağı; fakat kötü amele niyetlenen kişiye –onu yapmadığı müddetçe– hiçbir günahın yazılmayacağı; ancak işlediği zaman da sadece bir günah yazılacağı müjdesini getirdi.
Bir diğer hediye de, Mi’rac gecesi Allah ile karşılıklı selâmlaşma ve sohbetlerinden bazı sözleri getirmiştir ki et–Tahiyyâtü diye meşhur olan bu sözler, bütün namazlarda otururken okunmakla Miraç 'da Allah ile Habibi  arasındaki o kutsî sohbeti hatırlatmakta ve benzerî bir mükâlemeye namaz kılanı mazhar etmektedir.

MİRAÇ KANDİLİ VE GECESİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
İki aşamalı bu gökler ötesi yolculuk, peygamberliğin 12. yılında, hicretten on sekiz ay önce, mübarek üç ayların ilki olan Recep ayının 27. gecesinde gerçekleşmiştir. Kadir gecesinin de Ramazan’ın 27. gecesi olması ile aralarında çok gizemli bir tevafuk vardır. Bediüzzaman Hazretleri: “Mi’rac gecesi ikinci bir Kadir gecesi hükmündedir.” sözleriyle, bu gecenin Kadir gecesinden sonra en kutsal gece olduğunu belirtmişlerdir.

Ebu Talip’in ve Hatice validemizin vefatı ile çok hüzünlenen, müşriklerin üç yıl süren ablukası ve Tâiflilerin saldırıları karşısında daralan Hazreti Muhammed ve Müminler, bu mi’rac olayı ile muhteşem bir teselliye ve ihsan–ı İlâhîye nail olmuştur.

KURAN'DA MİRAÇ KANDİLİ
Kur'ân–ı Kerim’de İsrâ suresi bu İsrâ olayını anlatır. Necm suresi de İsrâ’nın devamı olan Miraç Kandilini anlatır. Âyetlerde biraz da kapalı olarak anlatılan bu esrarengiz Miraç yolculuğu, Hazreti Muhammid'in bir çok hadîslerinde detaylarıyla aktarılmıştır.

MİRAÇ GECESİNİ ANLATAN SURELER
Kuran-ı Kerim'deki Miraç gecesini anlatan sureler şöyledir;
Isrâ Sûresi 1
"Bir gece, kendisine bazı delillerimizi gösterelim diye kulu Muhammedi, Mescid-i Haramdan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksaya götüren O zatın şanı ne yücedir! Bütün eksikliklerden uzaktır O! Gerçekten, herseyi işiten, her şeyi gören O'dur."
Necm Suresi :
1 - İnmekte olan yıldıza andolsun ki,
2 - Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı, azmadı.
3 - O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz.
4 - O(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden başkası değildir.
5 - Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti
6 - (Ki o) akıl ve görüşünde kuvvetli (bir melek)dir. Hemen (gerçek meleklik şekliyle) doğruldu.
7 - O, en yüksek ufukta idi.
8 - Sonra (Cebrail ona) yaklaştı ve (aşağıya doğru) sarktı.
9 - Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldı.
10 - (Allah), kuluna verdiği vahyi verdi.
11 - Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı.
12 - Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız.
13 - Andolsun onu bir kez daha görmüştü.
14 - Sidretü'l- Müntehâ'nın yanında.
15 - Ki Cennetü'l- Me'vâ onun yanındadır.
16 - Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.
17 - (Peygamberin) gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı.
18 - Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI

Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm dünya çocuklarına ırk, dil, din ayrımı gözetmeksizin hediye ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyor, ATA'mızı bu vesile ile saygı, sevgi ve özlemle anıyorum.
                                   

2011ve 2012 yıllarında özlem duyduğum, denizin kokusuna hasret kaldığım memleketim İZMİR'de oturma şansım oldu. BELARUS ( Beyaz Rusya ) ve  LİTVANYA'dan 23 Nisan kutlamaları için ülkemize gelen iki öğrenciyi 10 gün evimde konuk ettim. Hep beraber bu özel gün için hazırlanan aktivitelere katıldık. İzmir, Kuşadası, Efes Antik Kent'e
ziyaretlerde bulunduk. 23 Nisan Karşıyaka Çocuk Festivali'ne okul ile birlikte katıldığımız gösterilerden çektiğim bazı kareleri paylaşmak istedim.

 

        canım oğlum & BELARUS'tan gelen güzel misafirimiz




              güzel kızım & BELARUS'tan gelen misafirlerim
  KARŞIYAKA/ ÇARŞI
  Okulumuz








23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, dünyada hiçbir ülkede bulunmayan iki farklı unsuru bir araya getiren milli bayramdır.Bu bayram bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı, egemenliğin ilan edildiği anlamlı bir gün, diğer taraftan “yarının büyükleri geleceğin garantisi” çocuklar için bir şenliktir.23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi’nin açılış günüdür. Her 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı birlikte kutlarız.

23 Nisan 1920’de TBMM’nin Açılmasına Kadar Yaşananlar ve Ulusal Bağımsızlığın Kazanılması

Egemenlik, yönetme yetkisidir. Ulusal Egemenlik, yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır. Osmanlı imparatorluğu döneminde egemenlik padişahta idi. Ülkeyi padişah yönetirdi. İmparatorluğun son yıllarında yabancı devletlerinde baskıları sonucu, ülke iyi yönetilmedi. Yurt bakımsız kaldı. Ülke sorunları çok büyüdü. Bu sırada 1.Dünya Savaşı başladı. Savaş 4 yıl sürdü. Bizimle birlikte olanlar savaşta yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Yurdumuz İngilizler, Fransızlar, Yunanlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Padişah ve Yandaşları ülkenin paylaştırılmasına ses çıkarmalıdır.

Mustafa Kemal , Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için İstanbul’dan Samsun’a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun’dan Amasya’ya oradan Erzurum’a ve Sivas’a gitti. Sivas ve Erzurum’da kongreler toplandı. 
Mustafa Kemal 
egemenliğin ulusta olduğun inanıyordu. Bu inançla Ulusu yine ulusun gücü kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenlik diyordu. Yurdun dört bir yanından seçilip gelen temsilciler milletvekilleri Ankara’da 23 Nisan 1920 günü toplandılar. İlk Büyük Millet Meclisi’nin toplandığı bina Ankara’da Ulus alanından istasyona giden caddenin başındadır. Bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olan bu yapı tek katlıdır. O yıllar ülkemiz yokluk için içindeydi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Top seslerinin Ankara’da duyulduğu zamanlarda bile meclis düzenli toplandı. Ulusal Kurtuluş Savaşımızla ilgili bütün kararlar bu mecliste alındı.

Mustafa Kemal ’in önderliğinde ulusumuz dünyaya “Ulusal Kurtuluş Savaşı” dersi verdi. Ezilen uluslara kurtuluş yolunu açtı, bu ise emperyalist güçlerce ezilmekte olan yeryüzünün öteki uluslarına örnek oldu. 23 Nisan 1920 ilk Büyük Millet Meclisi toplandığı gündür. 23 Nisan, ulusun yönetme yetkisinin kullanmaya başladığı gündür. Bugün Milli Egemenlik Bayramımızdır.

18 Nisan 2017 Salı

~Je t'aime ~ Lara Fabian~ Canan Anderson

Doğru, ayrılmanın farklı yolları da var
Eğer aydınlık bölgeye bakarsak belki bize yardım edebilir
Bu acı sessizlikte seni affetmeye karar verdim
Bu birisini çok sevdiğimizde yapılan hatadır
Doğru, içimdeki küçük kız bazen seni sahipleniyor
Sen bir anne gibiydin, beni korudun
Birbirimizi bırakamayız kanını çaldım
Sözlerin ve rüyaların ortasında bağıracağım
Seni seviyorum, seni seviyorum
Deli bir insan gibi bir asker gibi
Sinemadaki bir star gibi
Seni seviyorum, seni seviyorum
Kurt gibi, kral gibi
Olmadığım bir adam gibi
İşte seni böyle seviyorum
Doğru,sana bütün gülüşlerimde ve sırlarımda inandım
Hatta yalnız, abisi açığa vurulmamış bir koruyucu
Bu duygusuz evde
Şeytan dansımızı izledi
Barış yapan savaş vücutlarını çok istiyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum
Deli bir insan gibi bir asker gibi
Sinemadaki bir star gibi
Seni seviyorum, seni seviyorum
Kurt gibi, kral gibi
Olmadığım bir adam gibi
İşte seni böyle seviyorum...
Binlerce hayranının sürpriziyle duygu seli yaşayan Fabian'ın özel şarkısı. Lara Fabian'ın büyük bir beğeniyle dinlediğim bu romantizm kokulu aşk şarkısında olduğu gibi iz bırakan şarkılar vardır kimi zaman hayatımızda. Dinlerken sözlerde ve melodide kaybolduğumuz bir dünya adeta. 
                                               
Bazı anlar vardır; ruhumuzu besleyen, kasıp kavuran ve olabildiğince soyut bir yolculuğa çıkaran, bir ses, bir söz, ya da tılsımlı bir melodi... bizi bizden alan o özel anlar. İşte tam da öyle bir anı yaşattı bana Canan Anderson. En sevdiğim eseri muhteşem yorumlamış şık kemanı eşliğinde. Var olunuz Canan Hanım'cığım. Yüreğinize, ellerinize, emeğinize sağlık. Harikasınız!

"Türk bir anne ile Amerikalı bir babanın kızıyım. Babam Amerikalı olduğu için Amerikan vatandaşıyım, ama bu toprakların kültürü ile yoğrulmuş birisi olarak, bir Atatürk kızıyım.” Türkiye’ye dönüşünü ve Türkiye’nin müzikal zenginliğini değerlendirirken; dünyanın her yerinde keman çalabileceğini, ancak bir yere ait olmanın verdiği duyguyu hiçbir şeye değişmeyeceğini söylüyor. Yerli ve Yabancı otoriteler, Canan Anderson’ın; Türkiye’nin Dünyadaki önemli müzik temsilcilerinden ve markalarından biri olduğunu belirtiyorlar. Yerli ya da yabancı misafirlere 1 saat boyunca dünyanın en sevilen parçalarını kendi düzenlemesi ve yorumuyla dinletiyor. Alt yapı üzerine çaldığı keman ve sesi ile yorumladığı parçaları dinleyen misafirlerin hepsinden tam puan alan Canan Anderson Türk ezgilerini de yabancı misafirlere sevdirmeyi başarıyor. ~ Je t'aime ~

                                                   

8 Nisan 2017 Cumartesi

SAKSIDA ÇİKOLATALI PUDİNG


                                ÇİKOLATALI PUDİNGİ BİR DE BÖYLE SERVİS EDİN !
Bir kaç yıl önceki özel ikramımı paylaşmak isterim.
Dip not: Sakın çocuklarınıza saksıda puding ikram etmeyin derim  mazallah sonra benim çocuklarım gibi kaçarlar toprak yedirmek istediğinizi düşünerek.
Vallahi benden söylemesi!
       
MALZEMELER:
1 paket çikolatalı puding
Yarım litre süt
Kakaolu kek
Saksı, çiçek
      

YAPILIŞI:
İlk önce saksımızın içine sığacak şekilde  minik bir kase yerleştiriyoruz. İçine küçük bir parça kek koyuyoruz. Pudingi tarife göre pişirip hazırlayıp kasemize döküyoruz. Kasemizin üzerine kekimizden ufaladığımız granülleri serpiyoruz. Bir pipetin içine minik bir dal çiçek yerleştiriyoruz. Pipeti kasedeki kekin üzerine batırıp bu şekilde dik durmasını sağlıyoruz.
Her zaman yaptığımız puding farklı bir sunumla ne kadar hoş gözüktü !
AFİYET OLSUN