Aslında bütün danslar aynı şeyi söyler; tutkuyu, isyanı, aşkı, hüznü, yerçekimsiz bir karanfilin düşlerini. Dans pistinde oynanan oyun, gerçek hayatın vücut diline tercümesinden başka bir şey değildir. Bütün danslar aynı adresten yola çıkıp aynı yere giderler. Samba, salsa, vals ya da sirtaki, adı ne olursa olsun, bütün dansların ana yurdu bedenden fırlayıp çıkmak isteyen tutkudur. Bütün danslar aynı şeyi söyler ama Tango bambaşka şeyler söyler kulağımıza. Onu bambaşka kılan ne zarifliği ne de zamana direnişidir. Tango bütün dansları biçimler, yoğurur, kısaca tümünün bir özetidir.
~~ Taner Evin ~~
~~ Geyvan McMillen ~~
Ufuk çizgisi gibi sen ona yaklaştıkça uzaklaşan ve bin farklı cevabı olan bilmece... Sevdikçe kışkırtan, sevmedikçe senden kaçan, en çabuk öfkem, en tatlı mutluluğum ve en huysuz anılarım...İşimden, evimden, gündelik hayatımdan çok farklı ama hep belli bir mesafeden seyredebildiğim bir müzikal...
~~ Burcu Özcan ~~
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder