Kiss the rain -Yiruma ☆彡

28 Mayıs 2017 Pazar

HOŞ GELDİN RAMAZAN

                                
                            
~Ramazan Ayı Nedir?~
Ramazan ayı, ay takvimine (aya göre hesaplanan) göre, dokuzuncu ayın adıdır. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Çünkü kutsal kitabımız Kur'an bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kur'an'da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen "Kadir Gecesi" yine bu ay içinde kutlanır. Ayrıca İslam'ın temel ibadetlerinden olan oruç da bu ayda tutulur. Bu nedenle Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır ve ona "on bir ayın sultanı" denilmiştir.

~Ramazan da Kur’an-ı Kerimin Yeri~
Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, Kutsal kitabımız olan Kur’an’ın bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur’an’da ” Ramazan ayı insanları kurtuluş yolan götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur’an’ın indiği aydır. “(Bakara suresi, ayet 185) buyurmuştur. Kur’an’, Allah tarafından insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için gönderilmiştir. Bu nedenle Kur’an insan için hayati değer taşır. Kur’an okumak bir ibadettir. Peygamberimiz Allah’ın bildirdiği görev ve sorumluluklarımızı sıkça hatırlamamız için Kur’an’ı çok okumayıteşvik etmiştir. Müslümanlar, Ramazan Ayında Kur’an okumaya her zamankinden daha çok özen gösterirler. Bunun için evlerde veya camilerde bir araya gelerek, her gün Kur’an’dan yirmi sayfa okurlar. Ramazan ayının sonuna gelindiğin de ise Kur’an’ı baştan sona bir kez okumuş olurlar. Buna hatim denir. Daha sonra hatim duası yapılır. Müslümanlar yüzyıllar boyu bu geleneği devam ettirmişlerdir. Kur’anı Kerim, ramazan ayının Kadir Gecesi’nde indirilmeye başlanmıştır. Kadir gecesi ramazan ayının 27. gecesi olarak bilinir. Yüce Allah Kadir Gecesi’nin “Bin aydan daha hayırlı” olduğunu haber vermiştir. Peygamberimiz de “Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesi’ni değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır” (Buhari) buyurarak, bu gecenin önemini belirtmiştir.

Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.(Müslim, Sıyam 2, (1079 )

18 Mayıs 2017 Perşembe

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyor, onlara Allah'tan rahmet diliyor, geleceğin bekçileri gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum.  Gençlik ümidimiz!

Gençler! Cesaretimizi kuvvetlendiren ve devam ettiren sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir özgürlüğünün en değerli simgesi olacaksınız. Ey yükselen yeni kuşak! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz! 
1924 (Atatürk’ün S.D.II, s.182)


Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, her yıl 19 Mayıs tarihinde kutlanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Millî Bayramıdır.19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıkmıştır ve bugün İtilaf Devletleri'nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün kabul edilir. Atatürk bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir.
Gençlik ve Spor Bayramı, ilk defa 24 Mayıs 1935’te "Atatürk Günü" adı altında kutlanmıştır. Beşiktaş'ın girişimleriyle Fenerbahçe Stadı'nda kutlanan bu ilk 19 Mayıs, Galatasaray ve Fenerbahçeli yüzlerce sporcunun da katılımıyla bir spor günü haline gelmiştir.Bu organizasyondan bir süre sonra gerçekleşen Spor Kongresi'nde söz alan Beşiktaş Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri Aşeni kutlanan Atatürk Günü'nün tüm gençliğe mal edilebilmesi için "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" adı altında her yıl yapılmasını teklif etmiştir. Kongrede oylanan bu öneri kabul edilmiş ve Atatürk'ün de onayıyla yasalaşmıştır. 20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanan bu ulusal bayramın adı 12 Eylül Darbesinden sonra "Atatürk'ü Anma , Gençlik ve Spor Bayramı" adını almıştır.
Her yıl 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma , Gençlik ve Spor Bayramı Türkiye'nin dört bir yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır. Üzerinde "Gençlikten Atatürk Sevgisiyle Cumhurbaşkanına" yazan ve "Sevgi Bayrağı" olarak adlandırılan dev bir bayrak Kurtuluş Yolu'ndaki Tütün İskelesi'nden karaya çıkarılarak Samsun valisine verilir. Daha sonra bayrak, Cumhurbaşkanına sunulmak üzere genç atletlere teslim edilir. Samsun'dan yola çıkarılarak Amasya, Tokat, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir ve Kırıkkale'den sonra, 19 Mayıs törenlerinde, Ankara'da Cumhurbaşkanına sunulur.
Cumhuriyet'le yaşıt olan bu kutlamalar sadece Cumhurbaşkanı'nın katılımıyla Ankara'da gerçekleşmekle sınırlı kalmaz, ülke genelinde stadyumlarda kutlanırdı. Ama 2012'de, Mayıs ayında havanın soğuk olacağı ve bu açıdan öğrencilere ve vatandaşlara yük olmaması gerekçesiyle başkent Ankara dışındaki illerde, stadyumlarda kutlanması Mili Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü'nce okullara gönderilen bir yazıyla engellenmiştir. Bu karar Cumhuriyetçi kesimin büyük tepkisiyle karşılanmıştır.


13 Mayıs 2017 Cumartesi

Soma Maden Faciası

Maden faciasında hayatlarını kaybeden tüm emekçi kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Allah geride bıraktıkları tüm yakınlarına sabır versin. "Ekmeğini taştan çıkarmak" deyimi tam anlamıyla yansıtmıştır madencileri.
                             
Manisa~Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te kömür madeninde meydana gelen faciada 301 madenci hayatını kaybetmişti. Bu büyük maden faciası ile Türkiye sarsılmıştı.
13 Mayıs 2014’ten bu yana çıkarılan yasalar özlük hakları ve iş güvenliğine yönelik maddeler içeriyor ancak kazaları önleme noktasında yetersiz kalıyor.
Madencilik tarihin en eski iş kollarından biri. Değerli ve dayanıklı taşların kıymetinin anlaşılmasından sonra, dağları ve yerin altını kazmaya başlayan insanlar, çağlardır yeni kaynak arayışlarını madenlerde sürdürüyorlar. 
                         
             
Dünyadaki diğer ülkelerde son 30 yıl içerisindeki en büyük 3 maden faciasında toplamda sadece 58 işçi yaşamını yitirdi. Yani bir anlamda dünyadaki maden kazalarında ölen insanların oranındaki liderlik açık ara farkla ülkemize ait! Kurtarma konusunda da son derece başarısız olan ülkemizde maden kazalarında mahsur kalan işçilerin hemen hemen hepsi maalesef yaşamını yitiriyor. Bir örnek vermek gerekirse 2010'da Şili'de maden yatağında mahsur kalan 33 işçinin tamamı sığındıkları yaşam odaları sayesinde 69 gün sonra sağ olarak kurtarılırken, ülkemizde gerçekleşen Ermenek faciasında 1 aya yakın bir sürede ancak işçilerimizin cenazelerine ulaşabildik! 
Çözüm maden ocaklarını kapatmak mı? Asla değil, çözüm daha fazla kazanmak için 'masraf' olarak görülen güvenlik koşullarının ihmal edilmesinin önüne geçmek. Peki kömürün sıcağını hissederken kaçımız yok yere giden hayatları aklından geçirecek? Bu kış sıcacık evlerinizde otururken biraz durun ve düşünün, toplum olarak devletimizden ve işletmelerden tek ses olarak maden ocaklarındaki koşulların düzeltilmesini istemek bizim sorumluluğumuz. "Ben doğal gazla ısınıyorum" demeyin, gün gelecek havalar ısınacak kırlara mangal yakmaya çıkacaksınız, ızgaranın altından size bakan o 'kara elmasları çıkartmak için kaç işçinin canını verdiğini düşünmeyecek misiniz?
                                      
                                       
                                         
Hızlı hızlı giden yolcu 
Bu mezarda bir garip var 
Bak taşına acı acı 
Bu mezarda bir garip var 

Kurumuş yeşil otları 
Toprak olmuş umutları 
Gökte mavi bulutları 
Bu mezarda bir garip var 

İzi bile yok dünyada 
Onu aramak beyhuda 
Ne gezersin bu ovada 
Bu mezarda bir garip var 

Gökler yüksek toprak derin 
Rüzgar eser serin serin 
Senin olsun çiçeklerin 
Bu mezarda bir garip var 

Etrafı ağaç dizili 
Vücudu toprak sızılı 
Taşı Mahzuni yazılı 
Bu mezarda bir garip var... 

Söz-Müzik: ~ Aşık Mahzuni Şerif~
Yorum: ~Özlem Taner~